Politika Notu: Kurumsal Karbon Ayak İzi Hesaplamaları
Hangi Yöntem, Ne Zaman
Kurumsal karbon ayak izi, bir şirketin doğrudan ve dolaylı sera gazı salımlarının nicel olarak belirlenmesi sürecidir. Net sıfır hedeflerinin yaygınlaşması, Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamındaki düzenlemeler ve Türkiye’de TSRS gibi sürdürülebilirlik standartlarının yürürlüğe girmesiyle birlikte, karbon hesaplama süreçleri yalnızca çevre mühendislerinin değil; finans, strateji ve yönetişim birimlerinin de öncelikli konusu haline gelmiştir.
Ancak hesaplama için kullanılan yöntemler, kapsanan emisyon türleri ve raporlamanın amacı kurumdan kuruma farklılık gösterir. Bu politika notu, farklı karbon hesaplama yaklaşımlarını örneklerle karşılaştırmakta, “Hangi yöntem, ne zaman uygulanmalı?” sorusuna kapsamlı bir yanıt sunmaktadır.
Karbon Ayak İzi Nedir?
Karbon ayak izi, kurumun doğrudan (örneğin yakıt tüketimi) ve dolaylı (örneğin satın alınan elektriğin üretimi) sera gazı salımlarının karbondioksit eşdeğeri (CO₂e) cinsinden hesaplanmasıdır.
Bu hesaplama genel olarak üç kapsama (kapsam 1–2–3) ayrılır:
Kapsam | Tanım | Örnek |
---|---|---|
Kapsam 1 | Kurumun doğrudan kontrolü altındaki kaynaklardan yayılan emisyonlar | Şirket araçları, doğalgazla çalışan ısıtma sistemleri, üretim bacaları |
Kapsam 2 | Kurumun satın aldığı ve dış kaynaklardan sağladığı enerji tüketimine bağlı dolaylı emisyonlar | Elektrik, buhar, soğutma ve ısıtma |
Kapsam 3 | Kurumun değer zinciri boyunca ortaya çıkan diğer dolaylı emisyonlar | Tedarikçilerden kaynaklanan emisyonlar, iş seyahatleri, ürünün kullanım sonrası etkisi, atıklar |
Not: Kapsam 1 ve 2 verisi nispeten erişilebilirken, kapsam 3, veri erişimi, ölçüm ve varsayım geliştirme açısından en karmaşık alandır.
Hangi Hesaplama Yöntemleri Kullanılır?
- GHG Protocol (Sera Gazı Protokolü): Dünya genelinde en çok kullanılan yöntemdir. TSRS ve ESRS gibi sürdürülebilirlik raporlama çerçeveleriyle tam uyumludur. Kapsam 1–2 hesaplamaları zorunlu, kapsam 3 hesaplamaları ise teşvik edilir.
- ISO 14064-1 Standardı: Daha teknik bir dil sunar; genellikle bağımsız denetim veya sertifikasyon süreçlerinde tercih edilir. Türkiye’de akredite doğrulayıcılar tarafından kullanılmaktadır.
- Türkiye Sera Gazı Emisyonları Tebliği: Sanayi, enerji ve kimya sektörleri için tesis bazlı zorunlu raporlama çerçevesidir. Kurumsal karbon ayak izi yerine tesise özgü emisyon takibi yapılır.
GRI Standartları ile İlişki
GRI 305: Emissions Standard, karbon ayak izi açıklamaları için şirketlerden kapsam 1, 2 ve olanaklıysa kapsam 3 verileri talep eder.
GRI ile çalışmaya alışkın olan kurumlar, karbon ayak izine dair anlatı ve bağlam kurma konusunda avantajlıdır. Ancak TSRS ve ESRS gibi regülasyon temelli sistemler, bu anlatıyı ölçülebilir ve karşılaştırılabilir veri setleriyle desteklemeyi zorunlu kılar.
GRI geçmişi olan şirketler için GHG Protocol kullanarak verileri nicelleştirmek, mevcut sürdürülebilirlik anlatılarını teknik bir rapor yapısına dönüştürmek için ideal bir geçiş yoludur.
Uygulama Stratejisi: Hangi Yöntem Ne Zaman?
Amaç | Yöntem | Kapsam | Neden |
---|---|---|---|
TSRS/ESRS uyumu | GHG Protocol | Kapsam 1–2 zorunlu, 3 önerilir. | Uluslararası regülasyonlarla uyumlu |
Kurumsal karbon sertifikası | ISO 14064-1 | Kapsam 1–2 | Akredite denetim ve beyan için |
CBAM uyumu | GHG Protocol / Tebliğe uygun hesaplama | Kapsam 1 | İhracat yapan firmalar için |
Stratejik karbon yönetimi | GHG Protocol + Kapsam 3 modülü | Kapsam 1–2–3 | Tedarik zinciri ve lojistik risklerin haritalanması için |
Kapsam 3’te Ne Yapmalı?
Kapsam 3, en geniş ve karmaşık alan olsa da, stratejik değer yaratabilecek önemli içgörüler sunar.
Kurumlar için öncelikli Kapsam 3 kaynakları:
- Tedarik zincirinden gelen emisyonlar
- Ürün kullanım ömrü (örneğin beyaz eşyalar, otomobiller)
- Atık yönetimi süreçleri
- Çalışan ulaşımı ve iş seyahatleri
Örnek: Bir giyim markasının karbon ayak izinin %85’inden fazlası, kumaş üretimi ve taşıma süreçlerinden (kapsam 3) kaynaklanabilir.
Strateji: Tüm kapsam 3 verisini toplamaya çalışmak yerine, önemlilik matrisine göre ilk 3 kaynağa odaklanmak daha uygulanabilir bir yoldur.
TSRS ile Ne Kadar Uyumlu Olmalı?
- TSRS kapsamında kapsam 1 ve kapsam 2 emisyonlarının açıklanması gereklidir.
- Kapsam 3, şimdilik zorunlu değildir ancak “risk-fırsat” anlatısına konu olması beklenebilir.
- Verinin kaynağı, metodolojisi, emisyon faktörleri açıkça belgelenmelidir.
Sonuç
Karbon ayak izi hesaplamaları, kurumların sadece çevresel değil, finansal ve yönetsel risklerini de görmesini sağlayan temel bir araçtır.
- Doğru yöntem → doğru bağlamda kullanıldığında:
- Yasal uyumu garanti eder
- Net sıfır stratejisini rasyonelleştirir
- Tedarikçi ilişkilerini dönüştürür
- Kurumsal itibarı güçlendirir
Karbonun yönetilebilmesi için önce ölçülebilir olması gerekir. Bu nedenle hesaplama yöntemi sadece teknik bir seçim değil, stratejik bir karardır.