S.S.S

Sıkça Sorulan Sorular

Sürdürülebilirlik raporu hazırlamak, faaliyet alanına, şirketin büyüklüğüne, halka açıklık durumuna ve düzenleyici çerçeveye göre değişkenlik gösterir.

  • Türkiye’de: 2024 yılı itibarıyla Kamu Gözetimi Kurumu (KGK) tarafından yayımlanan TFRS S1 ve S2 standartları, belirli büyüklükteki ve bağımsız denetime tabi şirketler için zorunlu hale gelmiştir. İlk etapta büyük ölçekli şirketler kapsama alınmış, kapsamın kademeli olarak genişletilmesi planlanmıştır.
  • Avrupa Birliği’nde: CSRD (Corporate Sustainability Reporting Directive) kapsamında, büyük işletmeler ve borsaya kote şirketler sürdürülebilirlik raporlarını yasal zorunluluk çerçevesinde hazırlamak zorundadır.
  • KOBİ’ler için: Küresel şirketlerle çalışan KOBİ’ler için ise doğrudan yasal bir zorunluluk bulunmasa da, tedarik zinciri baskısı nedeniyle EcoVadis, CDP, karbon ayak izi gibi alanlarda raporlama yapmaları fiilen zorunlu hale gelmiştir.

Bununla birlikte, düzenleyici baskının dışında sürdürülebilirlik raporu hazırlamak; kurumsal itibarınızı artırır, yatırımcılara ve finansal kurumlara şeffaflık sağlar, yeşil finansmana erişim şansınızı yükseltir ve uluslararası pazarlarda rekabet avantajı kazandırır. Dolayısıyla gönüllü raporlama yapan şirketlerin sayısı hızla artmakta; bu süreç stratejik bir yönetim aracı olarak görülmektedir.

GRI (Global Reporting Initiative), dünya genelinde gönüllü olarak en yaygın kullanılan sürdürülebilirlik raporlama çerçevesidir. Kurumsal etkilerin (ekonomik, çevresel ve sosyal) nasıl ölçülüp raporlanacağını tanımlar.

TSRS (Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları) ise Türkiye’deki finansal ve sürdürülebilirlik raporlaması için KGK tarafından yayımlanmış yasal standartlardır.

Temel fark, GRI’ın daha çok kurumsal sürdürülebilirliği ölçmeyi ve paydaş iletişimini desteklemesi, TSRS’nin ise finansal sistemle entegre ve denetlenebilir bir yapıda raporlama sağlamasıdır.

Hayır, ancak yakından ilişkilidir.

ESG (Environmental, Social, Governance) bir değerlendirme çerçevesidir ve genellikle yatırımcılar tarafından şirketlerin sürdürülebilirlik performanslarını analiz etmek için kullanılır. ESG, çevresel etkiler (E), sosyal sorumluluk (S) ve kurumsal yönetişim (G) kriterlerine dayanır.

Sürdürülebilirlik raporlaması ise bu ESG başlıklarını temel alarak şirketin yıllık sürdürülebilirlik performansını kamuoyuna sunma sürecidir. Yani ESG kriterleri raporlamanın içeriğini belirler; sürdürülebilirlik raporu ise bunu şeffaf şekilde belgelendirir.

EcoVadis ve CDP, özellikle tedarik zincirlerinde güvenilirlik ve şeffaflık göstergesidir.

  • EcoVadis: Şirketleri ESG kriterlerine göre puanlar ve bu puanlar alıcı firmalar (örneğin büyük çok uluslu şirketler) tarafından değerlendirilir. İyi bir puan, uluslararası ihalelere katılımı ve müşteri güvenini artırır.
  • CDP: Özellikle karbon ve su yönetimi alanında, şirketlerin çevresel performansını izlemek ve yatırımcılar ile kamuoyu ile paylaşmak için kullanılır.

Her ikisi de rekabet avantajı, sürdürülebilir marka imajı ve yeşil finansmana erişim açısından kritik öneme sahiptir.